Malvarlığına Karşı Suçlar Kapsamında Etkin Pişmanlık, Özellikle Kısmi Giderime İlişkin Düşünceler ve Öneriler

Özet
Malvarlığına karşı suçlar kapsamında etkin pişmanlık düzenlemesi Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde yapılmıştır. Madde metninde hangi tür malvarlığına karşı suçlara ilişkin olarak etkin pişmanlık hükümleri uygulanacağı öngörülmüştür. Buna göre her türlü malvarlığına karşı suç hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmayacaktır. Söz konusu hükmün uygulanabilmesi için etkin bir nedamet sonucunda tazmin ya da iade şartlarını getiren kanun koyucu, kısmi iade ya da tazmin durumunda sayılan şartlara ek olarak mağdurun rızasını aramaktadır. Kısmi iade ya da tazmin durumunda etkin pişmanlık hükümlerinin mağdurun rızasına bağlı olarak uygulanması konusu çalışmamız kapsamında değerlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: Malvarlığına karşı suçlar, etkin pişmanlık, kısmi iade, kısmi tazmin

Abstract
Effective remorse within the scope of crimes against property is regulated in Article 168 of the Turkish Penal Code. In the text of the article, it’s regulated that effective remorse will be applied for which kind of crimes against property. Hereof, effective remorse rules will not be applied for every crime against property. The legislator has ruled the conditions of compensation or restitution as a result of an effective repentance in order for the rule to be applied. In addition to the conditions listed, in the case of partial restitution or compensation, the consent of the victim is necessity. In the case of partial restitution or compensation, the appliacation of effective remorse rules depending on the consent of the victim will be evaluated within the scope of our study.

Keywords: Crimes against property, effective remorse, partial restitiution, partial compensation

Giriş
Malvarlığına karşı işlenen suçlar Türk Ceza Kanunu’nun 141 ile 169. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Malvarlığına karşı işlenebilen suç niteliğindeki fiiller sonucunda doğan zararlar, daha sonradan tazmin ve iade edilebilir mahiyette bulunduğundan kanun koyucu Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde bu hususa ilişkin düzenlemelere yer vermiştir. Nitekim tüm suçlar hakkında uygulanamayan etkin pişmanlık hali, Kanunun 168. maddesi kapsamında düzenlenmiştir.

Etkin pişmanlık, suçun tamamlanmasından sonra failin pişmanlık duyarak suçun meydana getirdiği etkileri ortadan kaldırmaya, azaltmaya, eski hale getirmeye sağlayan, cezayı kaldıran ya da cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep olarak tanımlanabilecektir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere etkin pişmanlık hükümleri icra hareketlerinin tamamlanması ile uygulanabilir hale gelecektir. Failin, iradi olarak fiiline son vererek suçu işlememesi ya da iradesi dışında gelişen bir durum karşısında fiiline son vermek zorunda kalması durumunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanamayacaktır. Bir başka deyişle teşebbüs ile etkin pişmanlık kurumu bir arada bulunmaz. Teşebbüs varsa etkin pişmanlık yoktur, etkin pişmanlık varsa teşebbüs yoktur. Yargıtay içtihatlarında da bu hususa önemle dikkat çekilmektedir. Nitekim madde metninde de bu hususa yer verilmiştir. Buna göre, “Hırsızlık mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, taksirli iflas (…) suçları tamamlandıktan sonra…” şeklinde düzenlenen madde hükmün uygulanabilmesi için suçun tamamlanması gerektiğini öngörmüştür.

Hüküm ile ilgili bir başka konu ise maddenin, tüm malvarlığına karşı suçlara karşı uygulanmayacak olmasıdır. Zira kanun koyucu etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanacağı suçları numerus clausus biçimde saymıştır. Kanunilik ilkesi gereği madde metni dışında bırakılan suçlar bakımından etkin pişmanlık hükümleri uygulanmayacaktır. Buna göre tahdidi olarak sayılan ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanacağı malvarlığına karşı suçları şu şekilde sıralayabiliriz: Hırsızlık, yağma, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, karşılıksız yararlanma.

Hemen belirtmek gerekir ki; 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Kanun’un 11. Maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 245. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca aynı Yasanın 1. Fıkrasında belirtilen başkasına ait banka veya kredi kartını ele geçirme, elinde bulundurma, kullanma veya kullandırtma fiilleri ile ilgili olarak malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanacaktır.

Kanun koyucu bahsedilen suçlar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun zararının fail tarafından giderilmesini öngörmüştür. Bu giderim, tazmin ya da iade ile olabilecektir. Belirtmek gerekir ki zararın giderilmesi fail tarafından yapılabileceği gibi, fail yerine üçüncü kişiler tarafından da, mesela failin bir akrabası ya da müşterek faillik durumunda diğer fail, giderilebilmesi mümkündür. Bu noktada iade ya da tazminin madde metninde geçen “failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek” ibaresine uygun bir şekilde ifa edilmesi zaruridir.

Kısmi iade veya tazmin hususu ise maddenin dördüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre “kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.” Kısmi tazmin veya iade durumunda mağdurun rızasının aranması şartı öğretide bazı yazarlar tarafından eleştirilmiştir. Biz de çalışmamızda malvarlığına karşı suçlarda etkin pişmanlık hükümleri hakkında genel bilgiler verdikten sonra, kısmi iade veya tazmin konusu üzerinde birtakım incelemelerde ve önerilerde bulunmaya çalışacağız.

📄 PDF’yi Görüntüle