İdari Yargı Hukukunda Kanun Yararına Temyiz

Özet
Olağanüstü kanun yollarından biri olan kanun yararına temyiz 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun koyucu bu kanun yolu ile hukuka aykırı şekilde tesis edilmiş ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş kararların hukuk dünyasından kaldırılmasını amaçlamıştır. Böylece verilen mahkeme kararları arasında bir tutarlılık olacak, hukuk devletinin bir unsuru olan hukuki öngörülebilirlik sağlanacaktır. Yalnızca Danıştay Başsavcısı tarafından başvurulabilen bu olağanüstü kanun yolu çalışmamız kapsamında incelenmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Olağanüstü kanun yolu, kanun yararına temyiz, kanun yararına bozma

Abstract
Appeal for the sake of law, which is one of the extraordinary remedies, is regulated in Article 51 of the Administarive Jurisdiction Procedures Law No. 2577. It is aimed to remove from the legal world the rulings that were given unlawfully and finalized without the appellate review by the legislator. Thus, there will be consistency between court rulings and legal predictability, which is an element of the rule of law will be ensured. This extraordinary remedy, which can only be applied by the Chief Public Prosecutor of the Danıştay, will be examined within the scope of our study.

 

Giriş
Kanun yararına temyiz 2577 sayılı Kanunun “Kararlara Karşı Başvuru Yolları” başlıklı üçüncü bölümünde, 51. madde kapsamında düzenlenmiştir. Buna göre idare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir. Kanun metninden anlaşıldığı üzere kanun yararına temyize, temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş ya da kesin olarak verilmiş ve hukuka aykırı nitelikteki kararlara karşı başvurulabilecektir. Usul hukukunda olağan ve olağanüstü kanun yolu ayrımı aleyhinde başvurulan kararın kesin hüküm mahiyetinde olup olmamasına göre belirlenmektedir. Buna göre kanun yararına temyize kesin kararlara karşı başvurulduğundan bu kanun yolu, niteliği itibariyle olağanüstü kanun yolu olarak karşımıza çıkmaktadır. Doktrinde ve uygulamada, kanun yararına temyiz için olağanüstü temyiz ve kanun yararına bozma tabirleri de kullanılmaktadır. Nitekim madde başlığının ilk hali “kanun yararına bozma” iken 18/06/2014 tarihinde “kanun yararına temyiz” olarak değiştirilmiştir. Biz de çalışmamız kapsamında kanun yararına temyiz terimini benimseyeceğiz ve kullanacağız. Kanun yararına temyizin en önemli işlevi hukuk literatürünü hukuka aykırı kararlardan arındırmaktadır. Gerçekten de madde metninde “hukuka aykırı bir sonucu ifade eden kararlar… bozulur” şeklinde ifadelere yer verildikten sonra “bu bozma kararı daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz” şeklinde düzenleme yapılmış ve kanun yararına bozma kararlarının bozulan kararın taraflar
hakkındaki icrai etkisini ortadan kaldırılmayacağına hükmedilmiştir. Bu haliyle kanun yolunun nihai amacının içtihat birliğini, hukuki öngörülebilirliği ve hukukun doğru uygulanmasını sağlamak olduğu söylenebilecektir. Biz bu çalışmamızda kanun yararına temyiz kurumu üzerine doktrin ve uygulamadaki görüşleri derleyecek ve ödev mahiyetinde bir çalışma ortaya koymaya çalışacağız.

1 – Kanun Yararına Temyiz Hakkında Genel Bilgiler
Kanun yollarının varlık sebebi, mahkeme kararlarının bir daha gözden geçirilerek genel anlamda hukuka ve adalete aykırı karar verilmesinin önüne geçmektir. Peki hukuk düzenine aykırı kararların kesin olarak verilmesi ya da kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda ne olacaktır? İşte bu hukuka aykırı ve kesinleşmiş kararların hukuk literatüründen kaldırılması için kanun koyucu tarafından olağanüstü kanun yolları öngörülmüştür. Kanun yararına temyiz de bu olağanüstü kanun yollarından biridir. Kanun yararına temyiz ile, her ne kadar davanın taraflarını etkilemeyecek ve verilmiş kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacak ise de, hukuka aykırı olarak tesis edilmiş karar bozulacak ve içtihatlar arasında uyum ve tutarlılık sağlanacaktır. Buna göre kanun yararına temyiz ile tarafların değil ancak hukuk düzeninin korunduğu söylenebilecektir. Kanun yararına temyiz kurumu ile hukuka aykırı ve kesin kararlar kanun yararına bozularak sonraki davalara emsal teşkil etmelerinin önüne geçilmekte ve böylece mahkemelerin tekrar aynı nitelikte karar vermemeleri hususuna dikkat çekilmektedir. Maddenin düzenleniş açısından da bu amaca hizmet için kaleme alındığı söylenebilecektir. Nitekim verilen bozma kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak ülke genelinde ilan edilmekte ve bu suretle tüm mahkemeler bozma kararından haberdar olmaktadırlar. Kanun yararına temyiz 2577 sayılı Kanunun 51. maddesinde düzenlenmiştir. Bu kanun yoluna, kesinleşmiş kararlara karşı başvurulabildiğinden niteliği itibariyle olağanüstü kanun yoludur. Kanun yararına temyize başvurabilmek için kanunda iki şart öngörülmüştür. Bu şartlar; aleyhinde başvuru yapılan mahkeme kararının mevcut hukuk düzenine aykırı olması ve bu kararın temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş olmasıdır. Ancak söz konusu yargı kararındaki hukuka aykırılık sonucu etkilemeyen, yalnız usule ilişkin bir hata olması kanun yararına bozma için geçerli bir şart oluşturmaz…

📄 PDF’yi Görüntüle